Oysaki muhteşem bir pazar sabahı olacaktı, o kadar emindim ki...
Çarşaf gibi bir deniz, yanımda yastık olsa üzerine atıp kıvrılıvericem. Sabah 08:00-08:30 ama güneş ensemi pişirecek kadar yakıyor. Güneş kremi sürsem yeriymiş. Enseye krem sürülmez tabii, yani biz kızlar pek sürmeyiz. Bu bahar mahar değil, resmen yaz gelmiş. Enerjisi, sıcaklığı tüm damarlarımdan hızla akıyor. Sanki kimse uyuyalım, evde keyif yapalım dememiş, eşofmanı geçiren kendini sahile atmış.
Bu sabah nefes alma, ruhu dinlendirme, tazelenme sabahı...
-Çek içine o mis gibi deniz havasını çek iyicene, çek, çek! Ohh, ciğerlerin temizlendi mi? Doldur oksijenle beynini. Bak görücen zehir gibi çalışacak o kafa birazdan. Hadi görelim seni, sırıt bakalım!
-Eee, hadi dedik ama! Niye suratını ekşitiyorsun? Yahu sıkma burnunu, oksijeni çek burnundan içeri!
-Koku mu? Ne kokusu? Çöp mü? Çöp de nereden çıktı şimdi! O-hooo, ben okisijen diyorum, sen çöp diyorsun. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Arkaya mı bakim?
Rezalet!
Pazar sabahı Dalyan - Caddebostan sahilinin her köşesi pizza kutuları, şarap şişeleri, çekirdek kabukları ve yemek artıkları karıştıran kargalarla dolu.
Yapmayın etmeyin arkadaşlar! Biz de gençtik, hatta ben ve arkadaşlarım hala genç olduğumuzu iddia ediyoruz, biz de sabaha kadar oturduk o sahilde. Ama çöpümüzü toplayıp çöpe attık. Çöp kutusu mu dolu? Çözüm çimlere atmak mı? Şaka mısınız yahu? Bu ne rezalet!
Vallahi ben de bayılırım akşam sahilde oturup keyif yapmaya. Portatif piknik sandalyelerini aç, eline de en soğuğundan bir içecek. Çocuklar da varsa yere bir de piknik örtüsü at, ortaya karışık meyve, cips, bisküvi... Ayıptır söylemesi, sahilde açık şarküteri büfesi kuran arkadaşlar da bilirim. Öyle de keyiflidir buralar.
Ayakkabıları da çıkar, bas çimlere bas! Aksın elektriğin toprağa. Gitar çalanları dinle, halay çekenleri seyret, hatta kalk sen de katıl, şarkı söyle, gül, eğlen... Hepsine varım da elindeki karpuzun kabuklarını, sigaranın paketini çimlere atmak da ne oluyor?
Eyy geceden kalma genç ve kendini genç hisseden arkadaşlar,
Akşama kadar uyumak yerine, kalkıp cehenneme çevirdiğiniz sahilin şu anda ne halde olduğuna bir bakın lütfen. Yapmanız gereken tek şey çöpünüzü çöp kutusuna atmaktı. Çöp ayrıştırma falan gibi ütopik konulara girmiyorum. Sadece çöpünüzü çöp kutusuna atsanız yeter.
Belediyeye de lafım var tabii. Belli ki bu dönemde çöp kutularının sayısı da yetersiz sahilde, lütfedip sayısını atttırabilir misiniz ? Ya da çöpleri sabaha karşı toplatabilir misiniz? Aman diyim, lütfen bu tarz çözümler getirmek yerinde “çevreyi temiz tutmak!” adına sahilde toplanmayı, eğlenmeyi toptan yasaklamayın.
Cumartesi akşamı sahilde keyif yapıp çöpünü çöp kutusuna atan herkesin neşesi daim olsun da , diğerleri için buraya yazamayacağım ama içimden hayli uygun şeyler sayıyorum şu anda.
Oysaki bu sabah muhteşem bir pazar sabahı olacaktı...
Sevgiyle kalın,
Buket Başer
